Yine Thomas’ın kaleminden öneriler.
2017 önerilerini okuduktan sonra eminiz gelecek seyahatinizin planını yapmaya başladınız bile. Tam olarak nereye gitmek istediğinizi hâlâ bilmiyorsanız, bu makalede gideceğiniz yeri adım adım nasıl en iyi şekilde seçebileceğinizi yazdık.
Eğlenceyi daha da arttırmak için ben gelecek destinasyonumu sizinle birlikte seçeceğim. Ayrıca belirtmek isterim ki sizinle daha önce paylaştığım listemde bulunan 10 yerden birisi değil.
Hayatımın 15 yazını ayni yerde geçirdim – Güney Fransa’nın Saint-Raphaël şehrinde. Bundan sonra dedim ki, gerçekten gerekmeyinceye kadar aynı yeri iki defa ziyaret etmeyeceğim! Tabii, aynı yere bir kez daha dönmek güzel anıları canlandırmak açısından ne kadar zevkli olduğunu biliyorum. Ama yinede yenileri görüp denemek ve daha fazla tecrübe kazanmaktan yanayım.
Benim seçimime gelince, gelecek destinasyonum daha önce hiç bulunmadığım bir yer olacak.
Boş vakit geçirip güneşlenmek mi? Kafa bulmak mı? Yeni bir şeyler öğrenmek mi? Macera mı? Bunlardan hangisi olursa olsun, tam olarak neyi aradığınızı bildiğinizde, gelecek destinasyonunuzu seçmenizde zor olmaz. Sadece boş vakit geçirip güneşlenmekse amacınız, İbiza’yı listenizden silebilirsiniz mesela.
Ben ise hem rahatlatıcı hem güzel manzaraları bol bol fotoğraf yapabileceğim bir yere gitmek istiyorum. Ve tabiki de yeni bir dil daha öğrenmekte amaçlarımın arasında. Ne demiş Charlemagne: “İkinci bir dil bilmek ikinci bir ruha sahip olmak gibidir”. Ben ikiden de fazla ruha sahip olmayı göz önüne koydum.
Kendinizi denizde yüzerken mi görüyorsunuz? Yoksa tepeleri tırmanırken mi? Peki ya yeni bir köyle tanışmaya ne dersiniz? Aynı yerde durmayı mı yoksa gezi turu yapmayı mı tercih edersiniz?
Bir defa bu sorulara cevap verdiğinizde gidebileceğiniz yerler seçeneklerini kısıtlamış ve seçimi kolaylaştırmış olursunuz.
Mesela ben müzeler ve tarihi yerler gezmeyi pek çok seven biri değilim fakat değişik bina yapılarının ve güzel manzaralı doğanın fotoğraflarını çekmeye bayılırım. Sanırım gelecek destinasyonum tarihle modernizmi bir araya getiren bir şehir olacak.
Ailecek gidilebilecek sevimli bir yer mi, tek başına macera mı, yoksa arkadaşlar tayfasıyla yapabileceğiniz dolu bir gezi mi? Bu sorular her şeyden önce konaklama seçiminizi kolaylaştıracaktır. E yani, aile oteli, gezgincilerle dolu hostel ve couchsurfing arasında fark var
Ben muhtemelen tek başıma veya bir arkadaşımla düşünüyorum gelecek seyahatimi.
Korktuğumuz soruya da geldik işte. Maalesef bu soru bir yandan ürkütücü, diğer yandan ise kesinlikle cevabını önceden bilmeniz gereken bir soru. Cebinizde gerçekten seyahat için yeterli para var mı yoksa bu yıl biriktirdiğiniz tüm paranızı mı harcamayı düşünüyorsunuz?
Benim için hayalimdeki yere gidebilmek amacıyla biraz daha fazla para harcamak sorun değil, yeter ki gittiğim yerde konaklama veya yemek açısından tasarruf yapabileceğimden emin olayım.
Tarihleriniz ne kadar daha esnekse, sizin için okadar daha iyidir. Gittiğiniz yere göre illa ki de hafif sezon kötü hava durumu anlamına gelmez. Seyahate güzelce hazırlanın ve gittiğiniz yerlerin güzelliğini doya doya tadabilmeniz için kaç güne ihtiyacınız olduğuna bir bakın.
Ben şahsen 2 hafta filan düşünüyorum – hem daha fazla gezmeye hem de ülkenin değişik yüzlerini tanıma imkanım olsun.
Biletinizi almadan önce vize gerekip gerekmediğini ve gerektiğinde ücreti ne kadar olduğunu veya işlemler kaç zaman sürdüğünü kontrol etmeyi unutmayın. Ayrıca pasaportunuzun vadesine de bir bakın ve aklınızda bulunsun ki çoğu ülkelerde pasaportunuzun daha en az 6 ay vadesi olması istenir. Tabii ki sağlık sigortası da seyahate çıkmadan olmazsa olmazımız.
Sonuç olarak galiba benim daha önce hiç gitmediğim ve oldukça merak ettiğim ülke Türkiye. Türkçe’yin temel bilgilerini öğrenebilirim mesela. Ayrıca Türk mutfağı müthiş olduğunu duydum! Türkiye topraklarında Dünya’da en değişik doğa görülebileceğini de söylediler. E tamam ozaman, bekle beni Türkiye!
